28 Eylül 2014 Pazar

Uzun zamandan sonra: PABUCUMUN AJANI- ASUDE


Herkese merhaba! Uzun süreli bir aradan sonra geldim! Okulların da tatil olmasını fırsat bilerek daha çok kitap yorumu paylaşacağımı düşünüyorken maalesef tam tersi oldu, özürlerimi iletiyorum.

Türk bir yazarın eseri olan Pabucumun Ajanı okuduğum tek kelimeyle harika bir romandı. Ciddi anlamda çok sevdim. Ki ben Türk yazarların kitaplarını okuyan biri değilim. En azından romantik ve fantastik türler yazdıklarında okumaktan pek hoşlanmıyorum. Fakat Asude kesinlikle muhteşem bir iş çıkarmış, yabancı yazarlardan farkı yoktu resmen. Ve kendisiyle tanışıp bu kitabı imzalattığım için çok çok mutluyum. 
Gelelim konusuna. Açıkçası ben okuyalı baya bir zaman oldu, yazmak için yeni fırsat bulabiliyorum. Sıcağı sıcağına yazmayı çok isterdim fakat şartlar işte.

"Ben Deniz Akın; Fiyasko Birlik Başkanı, yirmi beş yaşında, babasının kızı, annesinin kız kurusu, ekonominin niteliksiz iş gücüyüm. Klasik bir dünyalı, yurdum insanı, fazlaca dağınık ve meteliğe kurşun değil, ancak palavra sıkan beş parasız biriyim.

Tuna Üstüner ise 'Enler' listesinin zirvesinde bir yakışıklı, holdinglerin genç veliahdı, titiz ve disiplinli tam bir Kurumsal Kasıntı. Ben bir enkazsam o bir saray, ben bir köleysem o bir kral, ben bir esintiysem o bir tufan. Ve o benim hem felaketimin, hem de kurtuluşumun adı.

Bizim hikâyemiz nefretle başlayıp, şiddetle devam ederek, aşkla yol aldı. Beni şirketinden kovması hiçbir şey ifade etmiyordu, çünkü kanunlar bizi birbirimize mecbur bırakmıştı. Tuna her gün beni görecek ve ben her gün onun aşkıyla savaşacaktım. Bu aşk çıkmazının ortasında onu mahvetmek için tutulan bir ajan olduğumu ise çoktan unutmuştum.
Hem de onunla evlenecek kadar!"

Arka kapak yazısı bu fakat söylemeliyim ki konusu ha ri ka! Kitabı gerçekten çok eğlenerek, kahkalar atarak okudum. Kesinlikle tavsiye ediyorum!