21 Mayıs 2013 Salı

MART MENEKŞELERI- Sarah Jio



Bu kitaba ba-yıl-dım! Arkadaşlarım okumuşlar, bana tavsiye ettiler. Bende arkadaşımdan aldım kitabı. Zaten uzun zamandır aklımda olan bir kitaptı ama açıkçası daha güzel kitaplar olduğunu düşündüğümden paramı ona vermeye kıyamamıştım :D Şimdi iyi ki okumuşum diyorum.
Alta kitabın arka kapak yazısını koyacağım ki bir fikir edinin de öyle yorumlayayım :)

Bir kadının yüreği sırlarla dolu bir denizdir...

Gerçek aşkı yaşadığına inanan ünlü yazar Emily Wilson, kocasının başka bir kadını ona tercih ettiğini öğrenince, hayal kırıklığına uğrar. Tüm bu olanlara rağmen yine de tek bir damla gözyaşı dökmez.

Büyük yengesi Bee, Mart ayını Bainbridge Adasında geçirmesi için onu davet eder. Emily ruhunda açılan yaraların iyileşmesi umuduyla, bu teklifi kabul eder.

Adanın mistik havasıyla huzuru yakalamaya çalışan Emily, 1943 yılında yazılmış kırmızı kadife kaplı bir günlük bulur. Bu günlük onu geçmişin tozlu sayfalarına hapsolan gerçek bir aşk hikâyesine ve altmış yıllık bir aile sırrına götürecektir...

Umudun, hüznün ve pişmanlığın bir arada işlendiği büyüleyici bir roman… İlk kitabı Mart Menekşeleri ile Library Journal En İyi Kitap Ödülüne layık görülen Sarah Jio, insan kalbinin, ne kadar hatalı olursa olsun sevdiklerimizi her zaman affedeceğini eşsiz bir dille anlatıyor.  

YORUMUM
 "Hayat birine seni seviyorum demenin kararsızlığını yaşamak için çok kısadır."

Şimdi baştan söyleyeyim baş karakter Emily'i sevdim ama Esther'in hikayesi daha ilgi çekici geldi.

Emily kocası tarafından aldatılmış ve kocasından boşanmış bir kadın. Bir gün arkadaşıyla konuşurken Bee yengesinin yaşadığı adaya gitmeye karar veriyor. Bainbridge Adası'na gidiyor fakat bir zaman sonra fark ediyor ki adada herkesin bir sırrı var. Ve çoğu bu sırrı biliyor. Fakat kimse Emily'e bir şey söylemiyor. Ta ki Emily adadaki ikinci gününde çekmecesinde kırmızı kadife kaplı bir günlük buluncaya kadar. Emily, Bee yengesinin en yakın arkadaşı Evelyn'a bunu söylüyor, Evelyn ise okumaya devam etmesini, böylece her şeyi öğrenebileceğini söylüyor. Emily okumaya devam ediyor ve kendini umutsuz ve acılı bir aşk hikayesinin içinde buluyor. Esther'in hikayesi onu derinden etkiliyor. Bu sırada da kendi aşk hikayesini de yaşamaya çalışıyor ve bir zaman sonra gerçekleri yavaş yavaş anlamaya başlıyor. Hikaye bittiğinde de yeni bir kitap için ilhamını da bulmuş oluyor.

Kitap cidden umulmadık bir biçimde ilerliyor ve bitiyor. Açıkçası keşke Esther'in hikayesi daha farklı bitseydi diyorum. Ama Emily için mutluyum. Bu arada Jack'i sevsem de Greg'in yeri bende bir başka oldu. Çok sevdim onu. Bu kitabı okumazsanız çok şey kaybedersiniz diyorum.

NOT: Yakında Hırsızlar Sosyetesi, Safkan ve Ejderin Arzusu'nun yorumları geleceeek :) Bitirir bitirmez sizinle.

*Her sabah bilgisayarın başına oturup vasat bir cümleyle yaptğım gibi kendimi sorgulamayacak ya da düzeltmeyecektim. Bu Mart ayında benim hayatım özgürce yazılacaktı.

*Kalbim üzgün ve yalnız.
     Sadece seni özlüyorum sevgilim, sadece seni…
 
*Mektuplar yaşam, umut ve beklentiyle dolu olmalarına rağmen satır aralarına kazınmış pişmanlığı ve kederi sen de göreceksin. Fark edeceğin gibi o sessiz, sakin biridir, tıpkı senin gibi…
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder